Kayıtlar

Kasım, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

tanıdık o kurum kokusu..

Resim
tipik bir cumartesi sabahıydı, alarm çalmadan on dakika önce yine bir şekilde gözlerim aralanmış, sanki evrendeki tüm yıldızların ışığı gözüme girdiği için tekrar kapatamıyordum.. aynı sebepten dolayı açamıyordum da.. tuhaflık dışarıda yağan yağmurdan kaynaklanmıyordu bu sefer, derinlerde sanki dünyanın tek derdi sabahın 7'si olmadan o duvarı yıkıp yerine balkon yapmak olduğunu sanan karşı binada çalışan ustalardan kaynaklanıyordu.. lanet olası saat 7 bile olmamıştı.. ve tüm enerjilerini ellerindeki araçlarla duvarı yıkmaya harcayan ustalar için zaman sanki alalade bir süreç gibi geçiyordu.. başımı yataktan kaldırmadan o camı açmam mümkün değildi, çünkü gerçek bir uyanma, üzerine güneş doğmuş o şehir havasını içine çekmeden mümkün olmayacaktı.. yataktan doğruldum, kafam balon gibiydi sanki, sanki yer çekimi kendisini es geçmiş ve dünyanın geri kalanı ile uğraşırken kafamı unutmuş gibiydi.. pencereyi açtım, yüzüme serin bir hava çarptı, bu gözlerimi iyice açmama ve tüm yıldız

düğün dernek mevzuat..

Resim
Ağzından lafı cımbızla alanlar derneği ve Kıyamet kopsa konuşacak bir şey bulamayanlar derneği konfederasyonlarının görüşmesi vardı bu haftabaşında. Toplantı başlığı: Sürecin sonuna gelindiği ve tarafların dernek iç tüzüklerince bundan sonraki yola ayrı ayrı devam ederken neleri planlaması gerektiği şeklinde belirlenmişti. Ağzından lafı cımbızla alanlar derneği, karşı tarafın açıklamalarını resmi kanaldan beklerken, Kıyamet kopsa konuşacak bir şey bulamayanlar derneği sözcüleri sessiz kalma hakkını kullanmayı seçmişti. Hal böyleyken görüşme sonuna kadar net bir karara bağlanamamışlık hakimdı olaya. Son sözü Kıyamet koparan cinsten sözlerle vurgulayan Kıyamet kopsa konuşulacak bir şey bulamayanlar derneği sözcüsü, karşılıklı mutabakata varılmadan, ortaklık hisselerinin, şahsi ve tüzel derneklerine iadesini, karşı taraf ile tüm ilişkileri kestiğini deklare etti. Gergin, hüzünlü ve bir o kadar da saçma geçmişti görüşmeler. Ağzından lafı cımbızla alanlar derneği yetkilileri,

bişiler bişiler..

Resim
sabah başımın ağrısına denk gelen alarm sesi, tanrının bizlere dünya üzerinde cehenneme eşdeğer acılar yaşatabileceğinin ufak bir örneğiydi.. gece defalarca nefesimi kesercesine acılar veren boğazımın kuruluğu yerini acıya bırkamıştı, güneş karşı tepenin ardından cılız bir şekilde kendini hatırlatırken.. kendisini hatırlatıyordu sadece çünkü yazın olanca gücüyle elinde ne var ne yok harcamıştı bizleri için.. ahde vefa durumları çok sakat be abi.. verilen sözler bir bir yerine gelmek zorundaymış gibi, ağzımızdan çıkan lafların kölesi olma yolunda koşar adım gidiyoruz.. sağlık olsun, gün güzel geçsin başka derdimiz yok.. tabi lan her şey mutlu olmak için.. yoksa ne kalır elimizde avucumuzda.. sizler dostlarım, sizler asla bağlamayın mutluluklarınızı üç beş pamuk ipliğine, salın gitsin..

Gülmek her şeye çare değil elbet

Resim
Sonra her şey birden durulur, tüm coşkunluğu ile akan derelerin büyük şelalelerden hemen sonra dinginleşmesi gibi.. Ağızda kalan üç beş tad zamanla kaybolsa da yürekte güzel günleri hala unutmayacak bir kaç hücre elbet bulunur.. Gözlerini ufka dikip saatlerce düşündüğün o sabahlar, ya da uykuları ikiye bölen o karamsar haller, hepsi hepsi bir bir kenara istiflenmeye mecburdur.. Birileri gelir, başkaları yer olmadığı gerekçesi ile gider hayatından.. Bu sabah yine ufkun en anlamsız ve en karmaşık detaylarına dalmışken, zihnim silmeye başladı güzel, acı,heyecanlı ve sıkıntılı Zaman'ları.. Günler gecelerin kendisi ile kavuşmasını dilerken, uykulara gem vuran Düşünceler de bir bir siliniyor..  Güzel şeyler olsun diyelim..